+90 850 308 31 93
altunizade@isavak.org
Altunizade Mah, Kısıklı Cad. NO:51 Üsküdar / İstanbul
Çocuklar için oyun vazgeçilmezdir. Her zaman oyun oynayacak enerjileri vardır; sık sık oynamak için teklifte bulunabilirler ve bıkmadan aynı oyunları tekrar tekrar oynayabilirler. Birçok kişi çocukların eğlenmek ve zaman geçirmek için oyun oynadıklarını düşünürler. Ancak oyun çocuklar için daha farklı anlamlar içerir. Çocuk gelişiminde oyun çok önemli rol oynar. Hem bireysel hem sosyal gelişimlerini destekler.
Garry Landreth “Oyun çocuğun dili, oyuncaklar ise kelimeleridir.” der. Çocuklar kendilerini ifade etmek için ilk olarak oyunu tercih ederler. Birçok yetişkin için bile kelimelerle iç dünyalarını tanımlamak zorken çocuklar için daha da zorlayıcı olabilir. Oyun sayesinde çocuklar yaşadıkları durumları canlandırma imkanı bulurlar. Oyuncaklar da hikayelerini anlatmalarına yardımcı olur. Çocuklar oyuncakları kendine özel simgeler haline getirebilirler ve aynı oyuncaklarla farklı deneyimleri ifade edebilirler. İletişim yolu olarak oyunu tercih eden çocuklarla oynamak bağ kurmak için mükemmel bir aracıdır. Çocuklar bulundukları ortamda kim kendileri ile oyun oynuyorsa onlara karşı daha yakın davranışlar sergilerler. Ebeveynler çocuklarıyla oynayarak onlara anlaşıldıklarını hissettirebilirler. Oyun oynadıkları zaman çocukların kendilerini daha fazla açtıklarını birçok aile gözlemler.
Oyun; iletişim ve ilişki kurma aracı olmasının yanı sıra çocukların duygusal, fiziksel, sosyal ve psikolojik olarak da gelişmelerine katkıda bulunur. “Çocuğun büyümesi ve sağlıklı gelişmesi için beslenme, sevgi, bakım ne kadar gerekli ise oyun da o kadar gereklidir.” (Koçyiğit ve diğerleri, 2007).
Erken çocukluk döneminde oynanan oyunlar el göz koordinasyonlarının gelişmesini sağlar. Motor becerilerin gelişmesi için de oyun oynamak gerekir. Fiziksel aktiviteler sayesinde çocukların ince ve kalın motor becerileri gelişir. Zıplama, tırmanma ve koşma içeren oyunlar kas gelişimi için önemlidir. Hareketin fazla olduğu oyunlar ile çocukların kuvvetleri artar ve daha esnek olurlar. Ayrıca, hareketli oyunlar sayesinde çocuklar fiziksel becerilerini keşfeder. Dışarıda oynanan oyunlar çocukların sağlığı açısından da çok önemlidir. “Açık havada oynanan oyunlar sayesinde güneş ışınlarından yararlanarak D vitamini alır, oksijen ve temiz hava sayesinde iştahı artar ve daha rahat uyur.” (Özer ve diğerleri, 2006).
Oyun çabasız ve doğal bir şekilde çocukların ruhsal doyum aracıdır. Çocuklar oyun oynayarak rahatlarlar. Oyun stres ile baş etmelerini sağlar. Kaygı ve korku duyguları ile barışırlar. Çocukların duygularını anlayıp kabul etmeleri için oyuna ihtiyaçları vardır. Böylece, kendilerinin farkına varırlar ve kendi benlikleri ile tanışırlar. Kendini tanıyan çocukların özgüveni artar. Oyun oynayan çocuklar duygularını regüle ederler. Sembolik oyunlar sayesinde duygusal durumlar karşısında beceri sahibi olurlar. Birden fazla duyguyu tanıma fırsatları olur. Farklı rollere girerek ve grup oyunları oynayarak empati duyguları da gelişir. Birden fazla kişiyle oynadıkları oyunlarda ilişki kurmayı öğrenirler. Kutu oyunları ile kazanma ve kaybetme duygularını tadarlar. Yarışlar sayesinde mücadele etmeyi öğrenerek gelecek hayatlarına hazırlanırlar. Ayrıca, yönlendirilmeyen yani kontrolün çocukta olduğu oyunlarla karar verme becerileri de gelişir.
Dil gelişimindeki en önemli unsurlardan biri oyudur. Ebeveynler oyun içerisinde çocukları ile konuşarak onların öğrenmelerini desteklerler. Hem alıcı hem de ifade edici dil gelişir. Oyunda komut alıp verirler, sorular sorarlar ve cevaplar verirler. Duygularını ve düşüncelerini nasıl ifade edeceklerini keşfederler. Oyun sırasındaki canlandırmalar ve konuşmalar, çocukların yeni kelimeler öğrenerek kelime dağarcıklarının gelişmesini sağlar.
Oyun, çocukların bilişsel gelişimine katkıda bulunur. Oynarken karşılaştıkları zorluklar sayesinde problem çözme becerisi kazanırlar. Strateji gerektiren oyunlar ile mantık yürütmeyi ve planlama yapmayı öğrenirler. Oyun kurmak için hayal gücüne ihtiyaç duyarlar ve zihinsel kabiliyetleri gelişir. “Oyun içerisinde çocuk sürekli olarak zihinsel faaliyet içerisindedir. Yani, oyuna çocuğun zihinsel antrenmanı da denebilir.” (Özer ve diğerleri, 2006). Oyunun deneyip yanılmaya alan açması sebebiyle değerlendirme ve analiz etme fırsatı bulurlar. Kural içeren oyunlar ile yeni bilgileri keşfederler.
Sosyalleşme erken çocukluk döneminde başlar ve ömür boyu sürer. Çocuklar ilk başta anne babaları ile sonra akrabalarıyla, komşularıyla, öğretmenleri ve arkadaşlarıyla ilişki kurarlar. Çocuklar için ilişki kurmanın yolu da oyundur. Arkadaşlıklar oyun oynama teklifleriyle, oyuncak paylaşmakla kurulur. Grup oyunlarında çocuklar empatiyi, paylaşmayı, işbirliği yapmayı, sevmeyi, kurallara uymayı, liderlik etmeyi ve uyum sağlamayı öğrenirler. Sosyalleşerek bulundukları toplumu keşfederler ve bu topluma ait olma deneyimini yaşarlar. “Oyunda edinilen kendi haklarını savunma, diğer arkadaşlarına karşı saygı, işbirliği ve paylaşma, kurallara uyma iyi-kötü, doğru-yanlış ayrımını yaparak iyiyi-doğruyu özümseme ve mensubu olduğu grubun çıkarlarını koruma ve kollama ile toplum kültürünü öğrenme gibi özellikler, toplumsal yaşamlarını sağlayan, öğreten sosyal değerlerdir.” (Özer ve diğerleri, 2006).
Psikolog Elif Büşra Bozali Güneş
Kaynakça
Koçyiğit, S., Tuğluk, M.N. ve Kök, M. (2007). Çocuğun Gelişim Sürecinde Eğitsel Bir Etkinlik Olarak Oyun. Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Dergisi,
Özer, A., Gürkan, A.C. ve Ramazanoğlu, O. (2006). Oyunun Çocuk Gelişimi Üzerine Etkileri. Fırat Üniversitesi Doğu Araştırmaları Dergisi, 4(3)