Logo

Size iyi geleceğiz...


Icon

Telefon

+90 850 308 31 93

Icon

E-Posta

altunizade@isavak.org

Icon

Adres

Altunizade Mah, Kısıklı Cad. NO:51 Üsküdar / İstanbul

Bülten


İyi Niyet Yetmez

23 Eylül 2024 Pazartesi
Blog Details

Daha önceki yazımda çiftlerin birbirlerini anlamakta zorlandıkları nedenlerden birinin farklı yapılarda olduğumuzu kendimize hatırlatmak olduğundan bahsetmiştim. Bu farklılıkları yeniden keşfetmeyi kendinize görev edinmenizi tavsiye edebilirim. Böylece bunu küçük bir oyuna dönüştürebilir ve eşinizin beyninin nasıl çalıştığını, farklılığı yaratanın ne olduğunu bulmaya yönelik bir maceraya atılabilirsiniz. Bunu bugüne kadar hiç yapmamış olabilirsiniz ya da belki de buna ihtiyaç duyduğunuzun farkında bile değilsinizdir. Bunun sebeplerinden biri temiz bir duyguyla aşkın sonsuza kadar süreceğine ve her şeyi düzelteceğine olan inancımızdır. Biri bizi seviyorsa ve aşıksa benim ihtiyaç duyduğum davranışı zaten anlamalı ve ona göre davranmalıdır! Kendimizi birbirimize aşık olduğumuz için tartışmaların olmayacağına, sorunların çıkmayacağına, anne ve babamızın yaşadığı sorunları yaşamayacağımıza inandırırız. Fakat gerçek hayat bu inancımızın tam aksi yönde ilerler. Sorunlar çıkar, kavgalar, güvensizlikler artar, iletişim kopar. Çünkü kadınlar erkeklerin kendileri gibi olmalarını isterken, erkekler kadınların tıpkı kendileri gibi düşünüp davranmaları gerektiğine inanırlar. Ve sonunda aşk biter.

Hepimiz hayatımızın en azından bir döneminde ya da tamamında aşkı ararız ve o özel insanı bulmaya çalışırız. Bu kişiyi bulduğumuzu düşünüp evlendiğimizde ve sorunlar baş göstermeye başladığında birbirimiz için doğru insan olmadığımızı düşünmeye başlarız. Bu, malesef ki başka düşüncelere ve eylemlere yol açabilir. Fakat bu yazıda ben bu düşünce eylemlerden bahsetmeyeceğim. Bahsedeceğim şey iyi niyetin asla tek başına yeterli olmadığı.

 Hiç kimse mutsuz olmak için evlenmez ve çoğumuz bile bile eşlerimizi üzmeyiz. Bunların hepsini iyi niyetle yaparız ya da öyle olduğunu söyleriz. Bundan dolayı iyi niyetli olmamıza rağmen eşimizin neden mutlu olmadığını bir türlü anlayamayız. Fakat aşık olmak ve iyi niyet yetmez. Hiçbir çiftin ilişkisi sadece bu ikisiyle güzelleşmemiştir. Bu da bizi başka bir konuya yönlendiriyor.

Çabalamak!

 Evlenip yüzüklerimizi taktığımızda, aynı evi paylaştığımızda üzerimize gelen rehavet duygusu belki bazılarınıza tanıdık gelmiştir. Zaten olan olmuştur, birbirimizi seviyoruzdur ve bu böyle devam edecektir. Sabah işe gider, akşam eve geliriz. Yemek yeriz, televizyon izleriz, telefonla oynarız ve yatıp uyuruz. Fakat bu bizi evli bir çiftten ziyade aynı evi paylaşan iki ev arkadaşına dönüştürür. Çabalamak diyorum çünkü yukarıda verdiğim örnekte eşler arası muhabbete ve sevgiyi artırmaya yönelik hiçbir çabadan bahsetmiyoruz ve maalesef ki çoğumuz böyle hayatlar yaşıyoruz. Aşk ve iyi niyet yeterli değil derken kastettiğim biraz da buydu. Sabah uyanmak istememize rağmen eşimiz için kalkmak, akşam yorgun olmamıza rağmen eşimizle ten tene, gönül gönüle, göz göze bakarak oturup gününü dinlemek, sıkıntılarını dinlemek, ona sarılmak ve onu anladığınızı ve istediği her zaman onun yanında olacağınızı ifade etmek çabalamaktır. Sevmediğiniz bir filmi eşiniz seviyor diye izlemek, evlenmeden önceki gibi flörtleşmeyi evlilikte devam ettirmek çabalamaktır. Ve bunlar "Seninle evlendim ya, sevmesem evlenmezdim zaten" cümlesinden daha çok sevildiğinizi hissettirir. Çünkü bunlar eylemdir, çabadır ve sevginizin gerçek göstergeleridir. O yüzden yapmamız gereken şey önce farklı olduğumuzu kabul etmek ve farklılıklarımızı bulup bunları anımsamaya devam etmek, sonrasında da eşimizin sadece iyi niyetin yeterli olmadığını anlamak ve aşkın biz çabalamadıkça öleceği, biz hiçbir şey yapmadıkça asla ileriye doğru gidemeyeceğimiz gerçeğini kabul etmektir.

 

Klinik Psikolog Begüm Aslan