Logo

Size iyi geleceğiz...


Icon

Telefon

+90 850 308 31 93

Icon

E-Posta

altunizade@isavak.org

Icon

Adres

Altunizade Mah, Kısıklı Cad. NO:51 Üsküdar / İstanbul

Bülten


Evlilikte Zor Meseleler

04 Eylül 2024 Çarşamba
Blog Details

Büyüklerimizden neredeyse hepimizin sıkça şu söylemi duymuşuzdur; ‘Kavgalar evliliğin tuzu biberidir’. Günümüzde de tablo bu söylemlere çok yabancı değil. Evlilikte yaşanan sorunların sayısı gün geçtikçe artmakta ve buna bağlı olarak boşanma sayıları da artış göstermektedir. Evet, anlaşmazlıklar, huzursuzluklar aslında her evlilikte hatta her ilişkide alışık olduğumuz bir gündem olmasına karşı, bu çağın evliliklerini bu denli krizli yapan, zor kılan veya kolaylaştıracak müdahalelere bu denli mesafe almamızı sağlayan mevzular nelerdir? Gerçekten yalnızca bu çağa ait çıkmazlar mı yoksa çözüm yollarımız mı meseleleri daha da dallarıp budaklandırıyor?

Günümüzde ekonomik şartlar, şehir yaşamının kaotikliği, günümüz insanının sosyal medyadaki söylemlerin de etkisiyle bireyselliğe verdiği önem her dönemin kendi zeminine uygun olarak yaşadığı çift krizlerini daha çok derinleştirmesine neden olmaktadır. Bu krizlere yerinde ve doğru müdahale edilmediğinde maalesef bu ilişkilerin sonu boşanma ile sonuçlanmaktadır.

Bu çıkmazların yönetebilmek adına çiftler çoğu zaman ya kendi içlerinde kendi haklarını müdafaa etmeye yönelik adımlar atmakta ya da sosyal medyadaki hazır kalıp öğretilerden görüp duyduğu şeyleri uygulamaya çalışmaktadırlar. Bu durumda çiftler, eşini öğrendiği bilgiler ışığında etiketleyip, eleştirmekten öteye gidememektedirler. İlk elde verilen tepkilerin ve müdahalelerin her biri işlevsel olmasa da çözüm üretmeye dair değerli çabalar olarak değerlendirilebilirler. Yalnızca doğru yerde ve dozda kullanılmadığında yetersiz kalmakta ve çiftleri ümitsizliğe sevketmektedir.

Hepimiz bir parça içinde yaşadığı sorunlara, ilk elde duygusal tepkilerle ile yanıt vermeye eğilimliyizdir. Bir bakıma bu tepkiler zararsız hatta kişinin duygularını bastırıp hasta olmaması adına yapılan masum tepkiler gibi algılansa da, büyük çerçeveden bakıldığında çiftler arasındaki krizlerin çoğunun, eşlerin birbirlerine olması gerektiği gibi değil de hissettikleri gibi davranmasının bir sonucu olduğunu görmekteyiz.

Çiftler yaşanan problemleri anlamlandırmak için kendilerine bir süre tanımadan, nedensellik ilişkisi kurmadan davranışsal veya sözel işlevsiz bir takım davranışlar sergilediklerinde küçük meseleler onarımı zor olan derin yaralar haline gelmektedir. Zamanla bu tepkiler bir iletişim tarzı haline gelmekte ve evlilikte sağlıksız ilişki döngüselliğine neden olmaktadır.

Evlilikte zor anlar yaşandığında, duygu yoğunluğunun olayları gerçekçi ve işlevsel olarak ele almanın önünde bir engel olduğu gerçeği unutulmamalıdır, aksi halde en küçük sorunun krize dönüşmesi kaçınılmazdır.

Evlilik çaba gerektiren ve sağlıklı iletişimin inşa edilmesi için sabır ve özveri isteyen bir süreçtir. İyi bir evlilik, ruh ikiziniz ile evlendikten sonra kendiliğinden gelişme göstermez, evlilik süresince her gün örülecek sağlıklı bağlarla gelişmektedir. Eşlerin birbiri için yapacağı her fedakarlığı duygusal bir içtenlik ile yapması evlilikte doyumu artıracaktır. Eşlerin birbirlerine karşı özeni asgari düzeyde devam etmeli ve iletişimde olası problemlerde nedensellikte fazla takılmadan olası çözüm yollarına odaklanmaları ve işbirlikçi olmaları önerilmektedir. Zamanla birbirlerinin sevgi dillerini anlamaya dair çaba gösteren ve bu dile uyumlu şekilde karşı tarafa muamele ederek ilişkilerine duygusal yatırım yapan çiftler, olası problemlerin ve krizlerin içinden daha az hasar almış şekilde çıkmaktadır. Evlilikte esas amaç sorunsuzluk değil, sorunların çıkacağını kabul edip: çözüm yolları konusunda uzlaşmacı davranabilme potansiyelini geliştirmektedir. Bu süreçte, gerektiği yerde, çiftler aile büyüklerinden, konuyla ilgili danışlabilecekleri yetkinlikte olan yakınlarından, destek almaları konusunda birbirlerini teşvik etmelidirler. Bunun yanı sıra, profesyonel yardıma ihtiyaç duyulduğu bağlamlarda da çift ve aile terapisi desteğine başvurmayı ihmal etmemelidirler.

Klinik Psikolog Gurbet Hafsa Ulaşkın