Logo

Size iyi geleceğiz...


Icon

Telefon

+90 850 308 31 93

Icon

E-Posta

altunizade@isavak.org

Icon

Adres

Altunizade Mah, Kısıklı Cad. NO:51 Üsküdar / İstanbul

Bülten


Zihin Oku(ma)

23 Ekim 2023 Pazartesi
Blog Details

Zihin Okuma

Her birimizin dünyaya ait bir algısı var. Bu algımızın temel şekillendiricilerinden biri ise düşüncelerimiz. Düşüncelerimizi incelediğimizde her düşüncenin dünyayı olduğu gerçek haliyle yansıtmadığını görürüz. Zihin filtremizden geçerken bazı bozulmalar ve değişmeler meydana gelebilir. İşte bu değişmelere Bilişsel Çarpıtma ismi verilmektedir. Bilişsel çarpıtmalarımız çoğunlukla psikolojik dayanıklılığımız ve motivasyonel iyi oluşumuz bakımından bizi negatif etkilen yapıda düşüncelerimizdir. Bu yüzden dünyayı mümkün mertebe çarpıtmalardan sıyrılmış haliyle algılayabilmek sağlıklı bir ruh için kıymetli görülen adımlardan biridir.

En yaygın görülen bilişsel çarpıtmalardan biri “Zihin Okuma”dır. Zihin okumayı açıklamak gerekirse insanlar bazen başkalarının kendileri hakkında olumsuz düşündüklerini düşünürler. Hatta diğer kişi olumsuz bir şey söylemese bile bu durum böyle olabilir. Bu durum bazen zihin okuma olarak adlandırılır. Örneğin sunum yaptığınız bir toplantıda bir kelimeyi hatalı söylersiniz, sonrasında “Benim beceriksiz olduğumu düşünüyorlar.” diye geçer içinizden. Eşiniz o gün her zamankinden biraz daha sessizdir ve sofrada “Yemeklerimi hiç beğenmiyor.” diye düşünürsünüz. Sizden bir mesele hakkında fikir alan arkadaşınıza fikir verdikten sonra “Kesin çok saçmaladım beni ciddiye almıyor ki.” cümleleri geçer zihninizden. İşte tüm bunlar birer zihin okumadır. Muhatabımızın açıklamasını beklemeden, kendi kanaatimizi merkeze koyarak, çoğunlukla da kendimize dair olumsuzluklar içeren yorumlamalarda bulunuruz. Bu yorumlamalar öyle sıklaşır ki artık gerçek olduklarına inanmaya başlarız. Ki bu da dünyayı algılarken bize yaralayıcı bir bakış sunar. Üzülür, kırılır, öfkeleniriz. Oysa belki sandıklarımızı düşünmüyordur muhatabımız. Toplantıdakilerin dikkatini bile çekmemiştir hatanız, eşiniz o gün iş yerinde kötü şeyler yaşamış canı sıkıldığından sessizleşmiştir, arkadaşınız sizin verdiğiniz fikirle aydınlanmış ve zihnini toparlamıştır… Tüm bu ihtimaller mevcutken çözüm çok basittir: AÇIK İLETİŞİM. Açık iletişim kurarak içimizdeki şüpheyi veya merakı dindirme işini zihnimize değil muhatabımıza bırakmalıyız.

Gerçekler her zaman keyif verici, moral yükseltici olmayabilir. Bunu beklemek de pek makul değildir zaten. Ancak yüzlerce, binlerce, milyonlarca ihtimalin birbiri ile çarpıştığı bir evrende referans olarak sadece kendi düşüncelerimizi almak hayatı olduğundan daha negatif algılamamıza neden olabilir. İşte bu yüzden zihin okumamalı açık iletişimde bulunmalıyız. Bu çarpıtmayı iki yandan da ele alabiliriz. Birincisi; zihin okuduğumuzda karşımızdakine kendini açıklama fırsatı sunmaz kendi içimizde kesin yargıya ulaşmış oluruz. Ki bu da sevdiklerimize yaptığımız bir haksızlık olur. İkincisi; çarpıtmamız bizim o anki ruh halimizden etkilenebilir. Kötü bir gün geçiriyorsak, hastaysak, gerginsek veya yoğunsak karşımızdakinin zihnini daha pesimist bir yerden okumamız pek şaşırtıcı olmayacaktır. Haliyle ruh dünyamızdan bu kadar etkilenebilen bir bakış açısında bu denli güvenmek ve referans almak işleri, ilişkileri zorlayacaktır.

Toparlamak gerekirse gerçeklik parametreden oluşuyor, tüm parametreleri hesaba katmamız mümkün değil. İşte bu yüzden hayata dair algılarımızı mümkün mertebe tek taraflı zihnimizin merkeze alındığı bir kaynaktan ziyade çeşitli fikirlerin ve düşüncelerin samimiyetle dinlendiği, merak edilenlerin sorulup belirsizliklerin giderildiği bir kaynakla beslememiz hem bize hem de çevremize iyi gelecektir.

Psikolog Amine ŞENTÜRK

Diğer İçerikler